Çocuklarınızın eğitim giderlerini beyannamede indirebilirsiniz
Çocuklarınızın eğitim giderlerini beyannamede indirebilirsiniz
Gelir Vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden; beyan edilen gelirin yüzde 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları indirim konusu yapılabilir. Eylül ayının girmesiyle hemen hepimizin gündemine okullar giriyor. Okulların açılması tatilden, yolların tamir ve bakımlarına kadar birçok planlamayı etkiliyor. Vergi kanunlarımızda da okul ve eğitim için düzenlemeler bulunuyor. Bilindiği gibi vergi kanunlarımızda okuyan öğrenciler için yapılan harcamaların vergi beyannamesinde beyan edilecek matrahtan indirilmesi imkânı tanınıyor. Bazı tanımlamalarda ve şartlar, sorunlar barındırmakla beraber bu imkânın tanınması eğitime verilen önemin bir göstergesi. Gelir Vergisi matrahının tespitinde, Gelir Vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden; beyan edilen gelirin yüzde 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları indirim konusu yapılabilir. Buna göre, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık Gelir Vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınır. Maliye 'küçük çocuk' tabirinden 18 yaşını doldurmamış ve mükellef tarafından bakmakla yükümlü olunan (nafaka verilmek suretiyle bakılanlar dâhil) kişilerin anlaşılması gerektiğini belirtiyor. Bu durumda indirim imkânının ilköğretim ve öncesi öğrenciler için kullanılabileceği gerçeği ortaya çıkıyor. Birlikte oturulan eşin, önceki evliliğinden olan ve velayeti üzerinde bulunan küçük çocuklar için ödenen eğitim harcamaları da indirim konusu yapılabilir. Vakıf üniversitelerinde okuyanlar indiremez Yukarıda toplu olarak ifade etmeye çalıştığım şartlardan en önemlisi, eğitim harcamalarının belgelendirilmesi şartıdır. Bu belge, Türkiye'de hizmet veren Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınmalı. Öte yandan "Kamu idare ve kuruluşları tarafından tarım ve hayvancılığı, bilimi, fennî ve güzel sanatları öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla işletilen okullar, okul atölyeleri, konservatuvarlar, kütüphaneler, tiyatrolar, müzeler, sergiler, numune fidanlıkları, tohum ve hayvan geliştirme ve üretme istasyonları, yarış yerleri, kitap, gazete, dergi yayınevleri ve benzeri kuruluşlar" Kurumlar Vergisi'nden muaf tutulmuş bulunmakta. Yükseköğretim Kanunu'nda; üniversitelerin ve yüksek teknoloji enstitülerinin genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler-istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacağı, vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının da aynı mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan istifade edeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre vakıf üniversiteleri, Kurumlar Vergisi'nden muaf bulunmaktadır. Vergiden muaf bir kurumdan alınan belgede yer alan tutarın ise beyannamede indirim konusu yapılması mümkün değildir. Buna mukabil ticari maksatla kurulan (veya kurulabilecek) Kurumlar Vergisi'ne tabi üniversitelerden alınacak fatura, perakende satış fişi veya yazarkasa fişi ile belgelendirilmesi şartıyla 18 yaşından küçük çocuklar için yapılacak harcamaların indirilmesi mümkündür. Ancak indirim konusu yapılacak tutar, beyan edilecek gelirin yüzde 10'unu aşmamalı. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere yurtdışına gönderilen öğrenciler için ödenen tutarlar da bu kapsamda indirim konusu yapılamaz. Çünkü eğitim hizmeti Türkiye'de görülmüş olmayacak ve harcama belgesi Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefinden alınamayacak. Ancak çalışanlardan bazılarının işle ilgili olarak eğitim alması veya gelecekte şirkette çalışacağına ilişkin bir sözleşme hazırlamak ve yarışma sınavıyla belirlemek şartıyla yurtdışına eğitim için öğrenci gönderilmesi durumu farklıdır. Bu harcamalar eğitim harcamaları olarak değil, ücret olarak dikkate alınmalı ve giderlere bu şekilde yansıtılmalıdır. Çünkü verilen bedelin gelecekte elde edilecek bir hizmet için verilmiş olması, o ödemenin ücret olması gerçeğini değiştirmez. Bu ücret ödemelerinden vergi hesaplanmaz. Gelir Vergisi Kanunu'nda resmi ve özel müesseseler ve şahıslar hesabına yabancı memleketlerde tahsilde veya stajda bulunan öğrenci ve memurlara gider karşılığı olarak verilen paraların Gelir Vergisi'nden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. Ücretlilerde bu imkân yok Yukarıda bahsettiğim indirim imkânı beyanname vermekle mükellef olan Gelir Vergisi mükellefleri için geçerli. Ücretli çalışanları çocukları için yaptıkları eğitim harcamalarını vergi matrahından düşülmüyor. Çünkü ekseriyetle ücret geliri tevkifat yoluyla vergilendirilir. Eskiden ücretli çalışanlar fiş veya fatura biriktirerek vergi indiriminden faydalanabiliyordu. O dönemde bakmakla yükümlü olunan çocuklar için ödenen eğitim harcamalarının bir kısmının iadesi alınıyordu. Sınırlı bir faydalanma imkânı sunan bu uygulama, 2007 yılından itibaren sona erdirildi. Hatırlanacağı üzere ücretlilerde vergi indirimi yerine asgari geçim indirimi uygulaması getirilmişti. Eğitimi teşvik için getirilen bu indirim imkânı bazı sorunlar barındırıyor. Yükseköğretim harcamalarının indirim kapsamı dışına alınması, (fiilen yükseköğrenim gören çocuğun 18 yaşını aşmış olması sebebiyle) devlet kurumlarında okuyan öğrencilerin harç, kırtasiye vb. masraflarının kabul görmemesi, geçici olarak istisnadan faydalanan özel okulların verdikleri belgelerin kabul edilip edilmeyeceği, okullara ve yurtlara ödenen bedellerin dışında diğer eğitim masraflarının dikkate alınmaması ilk planda sayılabilecek sorunlar olarak göze çarpıyor.
Ahmet Yavuz - Zaman Gazetesi
Tweetle |