Yeni Gelir idaresi özelgeleri
Son zamanlarda verilen özelgelerden önemli bazılarının özeti aşağıda yer almaktadır.
1- Yabancı bir ülkede alınan iş bünyesinde yapılan; su boru döşemesi, kaynak, izolasyon ve montaj işlerinden elde edilecek kazançların kurumlar vergisi yönünden istisna olup olmadığı
(23.05.2013 tarih ve 499 sayılı özelge)
Türkiye'de tam mükellef olan şirketle imzalanan taşeron sözleşmesi kapsamında yurt dışında yapılacak; su borusu döşemesi, kaynağı yapılması, izolasyon ve montaj işleri, inşaat ve montaj işi kapsamında olup, söz konusu faaliyetlerin, yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilcileriniz aracılığıyla yapılması halinde bu işler dolayısıyla elde edilerek Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır. Söz konusu işlerin yurt dışında bir işyeri veya daimi temsilci olmadan yapılması halinde elde edilen kazanç için anılan istisnadan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.
2- Devralınan şirkete ait yatırım indirimi istisnasından devralan şirketin yararlanıp yararlanamayacağı
(22.05.2013 tarih ve 320 sayılı özelge)
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerinde öngörülen şartlar dahilinde aktif ve pasifi ile birlikte bir bütün olarak devir alınacak şirketin sahip olduğu haklar ve borçlar devralan şirkete geçeceğinden, münfesih şirket tarafından yatırım harcamalarına istinaden hesaplanan ancak kazanç yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan yatırım indirimi istisnası tutarlarının, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 69. maddesi çerçevesinde devralan şirket tarafından kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.
3- Hazineye ait taşınmaz için ödenen ecrimisilin kurum kazancının tespitinde hangi dönemde indirim konusu yapılacağı
(21.05.2013 tarih ve 749 sayılı özelge)
Hazineye ait taşınmazın fuzuli işgali yoluyla sağlanmış olan menfaatin parasal karşılığı olarak tahakkuk ettirilen ecrimisil bedellerinin ödendikleri dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
4- Kanalizasyon harcamalarına katılma payı karşılığında ödenen tutarların gider kaydının hangi tarihte yapılacağı
(21.05.2013 tarih ve 153 sayılı özelge)
Belediye tarafından yapılan kanalizasyon çalışmaları nedeniyle, sahip olunan taşınmazın vergi değeri üzerinden Belediye Gelirleri Kanunu'na istinaden hesaplanarak 2012 yılında tebliğ edilen kanalizasyon harcamalarına katılma payı bedelinin, ödendiği dönemde Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
5- Kasa düzeltmesinden oluşan ticari zararın önceki yıllara ait kârlara mahsubunun olanaklı olup olmadığı
(21.05.2013 tarih ve 748 sayılı özelge)
6111 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında kasa mevcudunun düzeltilerek "Diğer olağan dışı gider ve zararlar" hesabına kaydedilen tutar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımadığından, kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığı gibi geçmiş yıl kârlarına mahsup edilmesi halinde söz konusu mahsup işlemi kar dağıtımı olarak değerlendirilerek, bu tutar üzerinden kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.
6- Uzun dönemli kredilere ilişkin faiz giderlerinin hangi dönemde giderleştirileceği
(21.05.2013 tarih ve 741 sayılı özelge)
Yapılmakta olan inşaatın finansmanı amacıyla kullanılan uzun vadeli kredilere ilişkin faiz tutarlarının, faizlerin tahakkuk ettiği dönemlerde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Devamı
7- İş ortaklığına ait tevkif yoluyla kesilen vergilerin iş ortaklığına ait kurumlar vergisi beyannamesinden mahsubu sonunda kalan iade alacağının, vergi borçlarına mahsuben iade edilmesi
(16.05.2013 tarih ve 19 sayılı özelge)
Kurumlar vergisi mükellefi olan iş ortaklığına ait tevkif yoluyla kesilen vergilerin, iş ortaklığınıza ait kurumlar vergisi beyannamesinden mahsubu sonunda kalan iade alacağının; öncelikle ortaklığın muaccel hale gelmiş başka vergi borçlarına mahsup edilmesi, böyle bir borcun olmaması halinde ise iş ortaklığını oluşturan ortakların muvafakatının da alınması şartıyla, ortaklığı oluşturan ortakların vergi borçlarına mahsuben iade edilmesi mümkündür. Ancak, ortakların hisse oranlarını aşan tutarlarda yapılan mahsuben iadelerde transfer fiyatlandırması ile ilgili hükümlerin dikkate alınması gerekmektedir.
8- Yıllara sari inşaat işi kapsamında alınan makine ve teçhizat bedelinin vergi kesintisine tabi tutulup tutulmayacağı
(15.05.2013 tarih ve 448 sayılı özelge)
Özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; imzalanan sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesi olduğu, sözleşme hükümlerine göre taahhüt edilen işle ilgili olarak makine, teçhizat ve ekipmanın anılan sözleşmenin eki özel teknik şartnamesindeki hüküm gereğince ilgili idareye teslim edileceği anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümlerine göre taahhüt edilen işin malzeme, makine ve teçhizat tedarikini de kapsayan komple yapım işi olduğu görülmektedir. Bu nedenle işin Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde belirtilen birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, sözleşme kapsamında şirkete yapılacak hakediş ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca %3 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
9- Yurt dışı iştirakten elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5-1/b maddesine göre istisna olup olmayacağı
(14.05.2013 tarih ve 447 sayılı özelge)
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi için, maddede sayılan şartların topluca yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yurt dışında yerleşik iştirakin kazancının ilgili ülkede %10 oranında vergiye tabi tutulması nedeniyle, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması şartı sağlanamadığından, bu iştirakten elde edilen kazancın, anılan bent kapsamında kurumlar vergisinden istisna tutulması mümkün değildir.
10- Serbest bölgede faaliyet gösteren şirketin almış olduğu makine ve teçhizat desteğinin kurumlar vergisi istisnasından faydalanıp faydalanmayacağı
(14.05.2013 tarih ve 115 sayılı özelge)
Serbest Bölgede üretim faaliyetinde bulunan şirkete Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan makine alımına ilişkin destek, üretim faaliyeti dışında elde edilen bir kazanç niteliği taşıdığından, serbest bölgelerde uygulanan kurumlar vergisi istisnası kapsamında değerlendirilmeyecek olup söz konusu hibe tutarının ilgili dönemin kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
11- 6111 sayılı Kanun'dan yararlanılarak ortaklar cari hesabının düzeltilmesi sonucu bilançoda oluşan ticari zararın geçmiş yıl karlarından mahsup edilip edilmeyeceği
(14.05.2013 tarih ve 114 sayılı özelge)
6111 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında ortaklar cari hesabının düzeltilmesi sonucu "Diğer olağan dışı gider ve zararlar" hesabına kaydedilecek tutar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle söz konusu tutarın kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığı gibi geçmiş yıl kârlarına mahsup edilmesi halinde söz konusu mahsup işlemi kar dağıtımı olarak değerlendirilerek, bu tutar üzerinden kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.
12- İngiltere mukimi firmanın Türkiye'de sahibi bulunduğu gayrimenkulün satışından elde edeceği kazancın vergilendirilmesi
(02.05.2013 tarih ve 649 sayılı özelge)
İngiltere mukimi limitet şirket tarafından iktisap edilen, Türkiye'de bulunan taşınmazın satışından elde edilen kazançta vergileme hakkı, Türkiye - İngiltere Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'nın 13. maddesinin 1. fıkra hükmü gereğince Türkiye'ye ait olup, vergilendirmenin iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde yapılması gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 26. maddesinde, dar mükellef kurumlar tarafından elde edilen diğer kazanç ve iratlara ilişkin olarak, Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan istisna hükümlerinden faydalanılamayacağı açıkça belirlendiğinden, taşınmazın satışından elde edilen kazanca, taşınmazın elde tutulma süresi göz önüne alınarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 80. maddesi uyarınca istisna uygulanması mümkün değildir.
Dolayısıyla, kanuni merkezi yurt dışında olan şirketin 03.10.2006 tarihinde iktisap ederek 28.06.2012 tarihinde sattığı taşınmaz nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 81. maddesi hükmüne göre belirlenecek değer artış kazancının, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun özel beyana ilişkin hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak:Dünya Gazetesi
(http://www.dunya.com/yeni-gelir-idaresi-ozelgeleri-152207yy.htm)
Tweetle |