"; }?>

Vergi ve teşvik sisteminde önemli ve kapsamlı değişiklikler

Salı günü Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kamuoyuna açıklanan düzenlemeler ile vergi ve teşvik sisteminde önemli ve kapsamlı değişiklikleri ana hatları ile tanıtmaya çalışacağız.

Elbette bir 'torba tasarı' olarak sunulması planlanan bu değişiklikleri bir köşe yazısında tanıtabilmek mümkün değil. Ancak biz açıklanan ve 22 olarak sayabildiğimiz yeni düzenlemelere ilişkin ana başlıkları sıraladıktan sonra önemli gördüğümüz birkaç tanesini bu yazıda ve gelecek yazılarda tanıtmaya, konuya ilişkin görüşlerimizi aktarmaya çalışacağız.

Değişiklik konuları
1. Girişim sermayesine katkıda vergi indirim imkanı
2. Kira sertifikası çıkarılmasında vergi teşviki
3. Mevduat stopajının vadelere göre farklılaştırılması
4. BES'te sistem değişikliği
5. %75'i hisse senedi olan yatırım fonu katılma belgelerine sıfır stopaj
6. Birden fazla branşta hizmet veren sigorta ve emeklilik şirketlerinde tek harç alınması
7. Yeşilay'a bağışların tamamına vergi indirimi
8. Yatırım maliyetine eklenenler hariç şirketlerin kullanabileceği kredi faizlerinin gider yazılmasına sınırlama
9. Hurdaya ayrılan araca vergi teşviki
10. Basit usule tekrar dönüş imkanı
11. Bazı iş kollarında işyeri açılması esnaf muaflığına engel olmayacak. Talep eden esnafa muafiyet belgesi verilecek
12. Vatandaşın devletten alacağına faiz
13. Vergi ödemesinin herhangi bir vergi dairesine yapılabilmesi
14. Hizmet ihracında hasılatın %50'sinin gelir veya kurum kazancından indirimi
15. Eğitim ve sağlık alanında Türkiye'de verilen hizmetlere de aynı istisna uygulanacak
16. 500 milyon TL üzeri büyük yatırımlarda KDV teşviki
17. Sim kart ilk satışta alınan verginin kaldırılması
18. Türkiye'de portföy yönetim şirketi kurulmasına teşvik
19. Konutta KDV'nin değere bağlı hale getirilmesi
20. Yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarından da 100 TL harç alınması
21. Konut kirasında yıllık 88000 TL üzeri gelir elde edenlerde istisnanın kaldırılması
22. Tütün vergilemesinde paket başı asgari maktu vergi uygulaması.

Bu başlıklardan iki tanesi sistem değişikliği içeriyor. Bir tanesi sadece uygulama kolaylığı sağlıyor, bir tanesi ise yabancı kaynak kullanımını ciddi anlamda sınırlayan bir uygulama içeriyor. Bir tanesi ise yıllardır en çok eleştiri konusu edilen devletten olan alacaklardaki faiz alamama uygulamasını sona erdiriyor.
Yukarıda ana başlıkları ile verdiğimiz bu müesseselerin her biriyle ilgili ayrıntılı açıklamalarımıza önümüzdeki yazılarda devam edeceğiz.
(Bugün,20.04.2012)
"; } if ($_GET['sira']=='5') { echo "

Kıdem tazminatı ile ilgili yeni düzenlemeler

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemenin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olacağını bildirdi.

Babacan, bir televizyon kanalında katıldığı bir programda, bugün saat 14.30'da ilgili bakanlarla çalışma hayatına ilişkin yapacakları toplantıda, bir yandan kıdem tazminatı konusunun, bir yandan taşeron işçilerin, bir yandan da esnek çalışma modellerinin içine alınacağı büyük bir paket üzerinde çalışacaklarını söyledi. Babacan, 'Özellikle kıdem tazminatı konusu, yeni oluşturacağımız Kıdem Tazminatı Fonu ile beraber bu sorunu çözecek, çok önemli bir adım olacak diye düşünüyoruz' dedi.
Kıdem tazminatı ile ilgili bazı sendikaların eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine de Babacan, 'Hangi sendikalar itiraz ediyor biliyor musunuz? Kamu çalışanlarının sendikaları itiraz ediyor. Çünkü kamu işçi sendikalarının kıdem tazminatı alıp alamama gibi bir derdi yok' ifadesini kullandı.
Babacan, Türkiye'deki işçilerin, toplam çalışanların sadece yüzde 8'inin hak ettiği kıdem tazminatını alabildiğini belirterek, yüzde 8'i temsil eden kamu işçi sendikalarının 'buna dokunmayın' dediğini kaydetti ve şöyle devam etti:
'Ben yüzde 92'yi ne yapayım peki? Geri kalan yüzde 92 kıdem tazminatını alamıyor. Türkiye'de sendikacılık var. Ama sendikaların temsil ettiği kesim, çalışanlarımızın çok çok küçük bir kesimi. Biliyorsunuz yüzde 10 barajını biraz indirelim dedik kıyamet koptu. Sendikalarımız var tamam, güzel de çalışıyor anlıyoruz. Fakat sendikalarımızın temsil ettiği çalışanlar, Türkiye'deki toplam çalışanların çok çok küçük bir yüzdesi. Tamam siz eğer kamuda çalışan bir işçiyseniz, işveren de devletse, devlet ödememezlik yapmıyor. Ama özel sektöre dönüp baktığınızda maalesef kıdem tazminatı konusunda büyük hak ihlalleri var. Dolayısıyla biz, özel sektörde çalışanları da düşünmek zorundayız, devlette çalışanları da düşünmek zorundayız. Bunu da içine alan bir düzenleme Kıdem Tazminatı Fonu ile beraber gerçekleşmiş olacak.'

KIDEM TAZMİNATI PRİMİ İNTERNETTEN TAKİP EDİLEBİLECEK
Başbakan Yardımcısı Babacan, yeni uygulamada her işçinin, her ay kendi hesabına yatırılan kıdem tazminatı primini internetten takip edebileceğini bildirdi. Babacan, 'O ay için işveren yatırmış mı, yatırmamış mı internetten girip görebilecek. O zaman patron, (sen benim primi yatırmamışsın) diyebilecek. Şimdi kimse bilmiyor. Adam 10 yıldır çalışıyor, bir bakıyor bir sürü boşluk çıkmış. Çalıştığı şirket maddi zorluğa düşüyor. Ben 15 yıldır burada çalıştım diyor, firma iflas etti diyor, benim kıdem tazminatım yandı diyor. Buna karşı çıkan sendikalara sormak lazım. Yani onlar kamu işçi sendikaları, özellikle altını çizerek söylüyorum' diye konuştu.

Bu reformun, Türkiye'de bu konudaki adaleti yerine getirmek için ve çalışanların hak kaybını önlemek için, son derece önemli bir reform olduğuna işaret eden Babacan, bu düzenlemenin aynı zamanda tasarruf oranlarını da artırıcı etkisi bulunduğunu söyledi. Babacan, işverenin işçi adına Kıdem Tazminatı Fonu(na para yatırmasının bir bakıma, o işçinin emekliliğine veya ileri yaşına kadar bir havuza birikecek tasarrufu olduğunu kaydetti. Babacan, düzenlemenin cari açıkla mücadelede de olumlu etkisi olacağını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Babacan, geçmişte ne varsa, bunun işveren üzerinde yükümlülük olduğunu belirterek, 'Örneğin 15 yıldır çalışan bir elemanı var. Bu 15 yıldır çalışan elemanın, geçmişe doğru kıdem tazminatı yükümlülüğü işverenin üzerinde. Biz sistem hangi gün yürürlüğe girerse, yasa çıktıktan sonra hangi gün yürürlüğe girerse, o noktadan sonra biriken haklarla alakalı bir düzenleme yapıyoruz. Eski dönemin yükümlülükleri işverenin üzerinde' dedi.

MEMUR MAAŞLARI
Babacan, emekli ve memur maaşlarının yıllık yaklaşık 200 milyar lirayı bulduğunu, bunun yüzde 1'inin bile çok büyük rakamlara tekabül ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Şu anda baktığımızda Türkiye'yi Avrupa ülkelerinden ayıran, dünyada krizi yaşayan ülkelerden ayıran en önemli konulardan bir tanesi, bütçe açığımızın ve borç stokumuzun düşük olması. 200 milyarlık maaş ödememiz var. Dolayısıyla çok dikkatli gitmemiz gerekiyor. Tabii ki çalışanlarımızın, memurlarımızın beklentileri var. Ama bu konuda dikkat etmeyen ülkelerin ne duruma düştüğünü de izliyoruz. Bugün Yunanistan'da, İtalya'da, İspanya'da hatta İngiltere'de devlet memurları işten çıkarılıyor. Sadece maaşlar indirilmiyor, sadece emekli maaşları düşürülmüyor, memurlar işten çıkarılıyor. Türkiye'de devlet memurlarının işten çıkarılması diye bir şey yok biliyorsunuz.
Ölçülü ve dikkatli dikkatli gitmek gerekiyor. Bir yandan memurlarımızın beklentileriyle, bir yandan da bütçemizin gerçeklerini bir yerde buluşturmak gerekiyor. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bugünün yanlış adımlarını belki hemen bugün hissetmiyorsunuz ama 2,3,5 yıl sonra geliyor ülkeyi vuruyor. Bizim devlet olarak, mesela bir petrolümüz, bir doğalgazımız gibi ciddi gelir kaynaklarımız olsa, o gelirlerden çalışanlarımıza maaş dağıtıyor olsak, belki hesabımız, kitabımız farklı olabilir fakat bizim devlet olarak gelirimiz halkan topladığımız vergi. Ölçüsüz bir şey yapıldığında yarın bu vergi artışlarına sebep olacaktır.'
www.haberturk.com
"; } if ($_GET['sira']=='6') { echo "

Vergi ve prim borçlarına 2.hak geldi

Kanun resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. 1 Temmuz 2012 den itibaren 4 ay içinde ödenmeyen borçların ödenmesi halinde 6111 sayılı kanun hükümlerinden faydalanmaya devam edilebilecek.
GEÇTİĞİMİZ yıl yürürlüğe giren vergi ve prim borçlarına ödeme kolaylığı getiren yasadan yararlanandıkları halde bazı nedenlerle bu hakları yananlara ikinci hak şansı doğdu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasaya eklenen bir madde ile yapılandırmadan yararlandığı halde taksitlerini ödeyemediği için bu hakkını kaybeden 1 milyon vergi borçlusuna yeniden yapılandırma getiriliyor.

4 ay içinde ödenme şartı geldi

6111 sayılı kanun kapsamında, vergi borçlularına yeniden yapılandırma imkanı sağlanmıştı. Söz konusu yasanın ilk yılında, vergi borçlularının bir kısmı taksitlerini 2’nin üzerinde aksattı. Bu da, mükelleflerin yapılandırmadan elde ettikleri hakları kaybetmesine yol açtı. Ekonomi yönetimi de, bu kapsamdaki vergi borçlularına ikinci bir verme kararı aldı. Karar doğrultusunda da, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ve yakında Meclis’te görüşülmeye başlanacak olan madde hazırlandı. Geçici maddede, taksitlerini aksattığı için, hakkını kaybeden mükelleflere ‘aksattıkları taksitleri ve gecikme zamlarını’ 4 ay içinde öderlerse, yapılandırmaya devam etme hakkı verildi.

Kapsamda 5 milyarlık borç var

Söz konusu düzenlemenin yaklaşık 1 milyon mükellefi ilgilendirdiği bildirildi. Yine düzenleme kapsamında yaklaşık 5 milyar liralık vergi borcunun yeniden yapılandırılmasına sağlandığı kaydedildi. Düzenlemenin hayata geçmesi ile birlikte, 2011 yılında borcunun taksitlerini aksatanlar başvuruda bulunacaklar ve aksattıkları borçları dört ay içinde ödeyecekler. 4 ayın sonunda ise yapılandırmadan kaldıkları yerden devam edecekler.

İKİNCİ HAK SADECE 2011 YILINI KAPSAYACAK

- Düzenleme sadece vergi borçlarını kapsıyor.

- Düzenlemeden, 2011 yılında cari ve eski borçlarını aksatan mükellefler yararlanacak.

- Düzenlemeden yararlanacak vergi borçlarında, torba yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan borçlar esas alınacak.

- Mükellefler, taksitleri, gecikme zammı ile birlikte dört ay içinde ödeyecekler.

- Söz konusu maddenin de yer aldığı torba yasa önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek.

Astronomik değeri olan konutun KDV’si olacak

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınan Amme Alacakları Tahsili Tasarısı’nda yapılan değişiklikle, konutlardan alınan KDV oranı ve şirketlerin borçlanmasında bir takım değişiklikler yapıldı. Tasarıya göre bankalar ve finans kuruluşları dışında kalan şirketler, yabancı kaynaklardan yapacakları borçlanmalarındaki faiz-diğer giderlerinin yüzde 10’una kadarlık kısmını gider olarak yazamayacaklar. Daha önce söz konusu düzenlemede bankalar ve finans kuruluşlarının da bu kapsamda olması planlanıyordu. Tasarıya ilişkin oluşturulan Alt Komisyon Başkanı Recai Berber, maddeyle Bakanlar Kurulu’na bu yetkiyi kullanma imkanı verileceğini, söz konusu düzenlemeyle bu tür giderlerin yüzde 10’una kadarlık kısmının gider yazılmasının önüne geçildiğine dikkat çekerek “Bankalar Birliği ve meslek kuruluşlarıyla da yaptığımız değerlendirmede bankalar ve finans kuruluşları kapsamdan çıkarıldı” dedi. Mevcut durumda şirketlerin bu ödemeleri gider göstermede sınır bulunmuyor. Berber, yapılan değişiklikle, özsermayesi güçlü olan şirketlerin de bu madde kapsamından çıkarıldığını ve özkaynağı aşan borçlanmaya kısıtlama getirildiğini vurguladı. Tasarıda ayrıca konut satışlarında uygulanan KDV’nin farklılaştırılmasına yönelik madde de değişti. Yani metrekare düzenlemesine göre yapılan uygulamanın, değer esasına göre düzenlenmesi öngörüldü. Berber “150 metrekarenin altında ama astronomik değeri olan konutların KDV’sinin farklılaştırılması yöntemine gidilecek” dedi. Mevcut mevzuata göre 150 metrekarenin altındaki konutlarda yüzde 1, üstündeki konutlarda yüzde 18’lik KDV uygulaması bulunuyor.

Kaynak Star Gazetesi
"; } if ($_GET['sira']=='7') { echo "

TTK’da 55 madde değişti

İş dünyasının itirazlarını dikkate alan hükümet Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) 55 maddeyi değiştirdi. Buna göre; ortaklar şirketten borç para alabilecek, bilançolar internetten yayınlanmayacak, hiçbir şekilde hapis cezası olmayacak.
Hükümet, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) iş dünyasının ısrarı üzerine radikal değişiklikler gerçekleştirdi. Değişikliklere göre, bağlı şirketlerle ilgili rapor tutmayanlar başta olmak üzere 2 yıla kadar hapis öngören cezalar, 4 bin liraya kadar para cezasına çevrildi.
Hükümetin, muhalefete gönderdiği 55 maddelik yasa teklifinde 2 yılı kadar olan hapis cezaları 2 bin ile 4 bin TL arasında değişen para cezalarına çevrildi.
İşadamlarının korktuğu hapis cezalarında yapılan değişikliğe göre, “İşletme defteri tutmayanlar, her türlü belgenin fotokopisini tutmayanlar, defterlerini notere onaylatmayanlar, defter ve kayıtlarını Türkçe tutmayanlar, her faaliyet döneminin açılış ve kapanışında envanter çıkarmayanlar, bilgisayar ortamındaki defter ve kayıtları denetim sırasında basılı olarak hazır tutmayanlar” 4 bin lira idari para cezası çarptırılacak. Kanunda bu işlemleri yapmayanlar için 200 günden az olmamak üzere adli para cezası öngörülüyordu.
Yine 100 günden 300 güne kadar adli para cezası öngörülen, “defter ve kayıtlarını Türkiye muhasebe standartlarına uygun tutmayanlara” 4 bin lira idari para cezası verilecek. “Bağlı şirketlerle ilgili rapor tutmayanlara” 200 günden az olmamak üzere adli para cezası uygulanacak. Kanunda rapor tutmayanlar için 2 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. “Defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri denetim elemanına sunmayan ve denetimi engelleyenlere” 300 günden az olmamak üzere adli para cezası verilecek. Kanun bu işlemlere 2 yıla kadar hapis öngörüyordu.
“İnternet sitesini oluşturmayan şirket yöneticilerine” 100 günden 300 güne kadar adli para cezası isteniyor. Kanunda bu durumdaki şirket yöneticileri için 6 aya kadar hapis, 100 günden 300 güne kadar adli para cezası öngörülüyordu.
Teklifte, “İnternet sitesine konulması gereken içeriği koymayanlar” için 100 güne kadar adli para cezası hükmü getiriliyor. Kanunda bu durum için 3 ay hapis vardı.

İnternet sitesi şartı kaldırıldı

Şirket kuruluşu, sermaye artırımı, ana sözleşmede değişiklik işlemleri için işlem denetçisinden rapor alma şartını içeren hükümler TTK’dan tamamıyla çıkarıldı. Bir başka değişiklikle küçük şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu kaldırıldı. İşadamlarının en çok itiraz ettiği konulardan biri olan, internet sitesinde yayınlanacak bilgilere de sınırlandırma getirildi. Yapılan değişiklikle, şirketlerin her türlü finansal tabloları ve bunlara ilişkin raporları artık internet sitesinde yayınlanmayacak.

‘Borç alınamaz’ hükmü çıkarıldı
TTK’nın şirket ortaklarının borç para alınmasını engelleyen, “şirkete boçlanma yasağı” başlıklı 358. maddesi ciddi değişikliğe uğradı. Bu maddenin ortakların şirketten borç alamayacağı yasağını getiren 2., 3. ve 4. fıkraları metinden çıkarıldı. Böylece yönetim kurulu üyeleri ile bunların yakınlarının şirketten borçlanması ve ortaklar ile yönetim kurulu üyelerine şirketler tarafından garanti, kefalet ve teminat verilmesi yasağından geri adım atılmış oldu.
Gümrük Bakanı Yazıcı, ortakların şirketten borç almaları konusunda geri adım sinyalini vermiş, Uzanlar’ın yaptığı gibi şirketlerin içinin boşaltılmaması için, “kâr payı avansı”nı getireceklerini açıklamıştı. İş dünyasının ısrarıyla bu uygulamadan da vazgeçildi.

Kaynak : Milliyet Gazetesi
"; } if ($_GET['sira']=='8') { echo "

Ödeme kaydedici cihazlar (Yazarkasalar) değişiyor.

69 SERİ NO'LU GENEL TEBLİĞ ile Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların kullanılması meburiyeti getirilmiştir.
Yeni nesil ödeme kaydedici cihazların kullanılmasına ilişkin kademeli bir geçiş öngörülmektedir.
Buna göre;
a) Üretici veya ithalatçı firmalar tarafından 3100 sayılı Kanunla ilgili önceki mevzuata göre üretmek üzere geliştirilen ödeme kaydedici cihaz modelleri 31/12/2013 tarihine kadar onaylanabilecektir.
b) Önceki mevzuata istinaden onaylanan ödeme kaydedici cihazlar, 31/12/2015 tarihine kadar satılabilecektir.
c) Mükellefler ellerindeki önceki mevzuat hükümlerine tâbi ödeme kaydedici cihazlarını, 31/12/2015 tarihini geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanabileceklerdir.
ç) 1/1/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, malî hafızaları dolan ödeme kaydedici cihazlara, yeni malî hafıza takılmayacak ve cihaz 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 60 Seri Nolu Genel Tebliğin dördüncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde hurdaya ayrılacaktır. Cihazı hurdaya ayrılan mükellefler yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle kanuni yükümlülüklerini yerine getirebileceklerdir.

70 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA KANUNLA İLGİLİ GENEL TEBLİĞİ
Resmi Gazete No 28315
Resmi Gazete Tarihi 06/06/2012
Kapsam
MADDE 1 - 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna ilişkin olarak 11/4/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 69 Seri Nolu Genel Tebliğin ikinci ve üçüncü bölümleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

2. Önceki Mevzuata Uygun Olarak Onaylanmış Ödeme Kaydedici Cihazların Durumu
Yeni nesil ödeme kaydedici cihazların kullanılmasına ilişkin kademeli bir geçiş öngörülmektedir. Buna göre;
a) Üretici veya ithalatçı firmalar tarafından 3100 sayılı Kanunla ilgili önceki mevzuata göre üretmek üzere geliştirilen ödeme kaydedici cihaz modelleri 31/12/2013 tarihine kadar onaylanabilecektir.
b) Önceki mevzuata istinaden onaylanan ödeme kaydedici cihazlar, 31/12/2015 tarihine kadar satılabilecektir.
c) Mükellefler ellerindeki önceki mevzuat hükümlerine tâbi ödeme kaydedici cihazlarını, 31/12/2015 tarihini geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanabileceklerdir.
ç) 1/1/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, malî hafızaları dolan ödeme kaydedici cihazlara, yeni malî hafıza takılmayacak ve cihaz 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 60 Seri Nolu Genel Tebliğin dördüncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde hurdaya ayrılacaktır. Cihazı hurdaya ayrılan mükellefler yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle kanuni yükümlülüklerini yerine getirebileceklerdir.

3. Diğer Hususlar
a) 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar 1/7/2013 tarihinden itibaren bu cihazlar yerine EFT-POS özelliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.
b) Yol kenarı otopark hizmeti veren mükellefler, faaliyetlerinde 1/7/2013 tarihinden itibaren EFT-POS özelliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.

MADDE 2 - Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 - Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

"; } if ($_GET['sira']=='9') { echo "

Vergiyle ilgili değişiklikler Meclis'ten geçti

Tasarı Meclis Plan Bütçe Komisyonundan geçti ve Genel Kurul’da kabul edildi. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayınlanınca yürürlüğe girecek.

Kanunun öne çıkan yönleri şöyle:

KDV de müteahhide kötü haber büyük yatırımcıya iyi haber var

Değişikliklerin en çok ses getiren bölümü konuttaki KDV oranları ile ilgili. Şu an 150 m2 nin altındaki konutlar yüzde 1, üzerindeki konutlar ise yüzde 18 oranında vergiye tabi. Kanun yürürlüğe girince, Bakanlar Kurulu hem metrekareye hem de arsa ve konutun değerine göre farklı oranlar belirleyebilecek . Bu değişiklik sonrası 100-150 m2 arası konutlar için yüzde 8 oranında KDV getirilmesi bekleniyor. İlk yazımızda önerdiğimiz üzere değişiklikler 1 Hazirandan sonra ruhsat alan konut projelerinde geçerli olacak.
Konut sektörüne böyle kötü bir sürpriz gelirken yatırımcılara da müjdeli bir haber var. Büyük yatırımlarda (asgari 500 milyon lira) yatırımlara ilişkin inşaat harcamaları nedeniyle yüklenilip indirilemeyen KDV iade edilebilecek.

Yurtdışından getirilen cep telefonlarına 100 TL harç

Önceki düzenlemelerde yurtdışından yolcu beraberi getirilen telefonlar için herhangi bir ödeme yapılmıyordu. Artık bu telefonlar için 100 TL harç ödenecek.

Faizlerin bir kısmı gider yazılamayacak

Finansman gider kısıtlaması denilen uygulama tekrar geliyor. Buna göre yatırıma ekleneler dışındaki faiz, komisyon ve benzeri finansman giderlerinin yüzde 10’na kadar olan kısmı gider olarak dikkate alınamayacak.

Kira gelirlerindeki istisna daralıyor

Mevcut uygulamada konutlardan elde edilen kiraların 3.000 lirası (2012 yılı için) vergi dışı tutuluyordu. Kanun çıkınca, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın, gelir vergisi tarifesinin ücretlere mahsus üçüncü dilimindeki tutarın üzerinde (2012 yılı için 88.000 lira) ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat elde edenler bu istisnadan yararlanamayacak.

Teşvikle ilgili düzenlemeler

Az gelişmiş illerde, (bu iller Bakanlar kurulunca belirlenip yayınlanacak) 31.12.2023 e kadar gerçekleşecek yatırımlarda çalışacak kişiler için asgari ücret vergi dışı olacak. Bu yatırımlar için ayrıca sigorta prim indirimleri de getiriliyor.

Kazanç vergileriyle ilgili düzenlemeler de var. Şu an geçerli düzenlemede teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar dolayısıyla sağlanan vergi avantajı sadece bu yatırımdan sağlanan kazançlara uygulanıyor. Getirilen yeni düzenleme ile artık vergi avantajı tüm kazanca uygulanabilecek dolayısıyla avantajdan yararlanmak için uzun süre beklenmeyecek.

Yurtdışına verilen hizmetlerde vergi indirimi

Türkiye’de yerleşmiş olmayanlara Türkiye’den verilen ve yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile eğitim ve sağlık hizmeti verenler bu hizmetlerden elde ettikleri kazancın yarısını beyanname üzerinde matrahtan indirebilecekler.

Tütün ve alkol ÖTV sinde artış, elektrikli otomobil piline ÖTV

Kanun yürürlüğe girince tütün ve alkol ürünleri üzerinden hem maktu hem de nispi oranda ÖTV alınmaya başlayacak ve vergiler Ocak ve Temmuz aylarında otomatik artacak.
Kanun yürürlüğe girince elektrik otomobil bataryaları yüzde 3 ÖTV ye tabi olacak.

Kaynak : www.muhasebevergi.com
"; } ?>

MALİ TAKVİM

Ödeme Türü
Dönem
Son Tarih
3 Aylık Stopaj 2024/Temmuz-Eylül 26/10/2024
Aylık Stopaj 2024/Eylül 26/10/2024
Kdv 2024/Eylül 28/10/2024
Bağkur 2024/Ekim 31/10/2024
İTO Aidat 2024/2.Taksit 31/10/2024
Muhasebe 2024/Eylül 31/10/2024
Ssk 2024/Eylül 31/10/2024

SON EKLENENLER