İŞ KAZALARINDA İŞVERENLERİN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İŞ KAZALARINDA İŞVERENLERİN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜKLERİ VE SORUMLULUKLARI NELERDİR?
I- GİRİŞ
İşverenin, işyerinde vuku bulan iş kazası olayını bildirim yükümlülüğü ve meydana gelen zarar sebebiyle hukuki sorumluluğu iş ve sosyal güvenlik yasalarıyla belirlenmiştir. İşverenin, bu sorumluluk hali ilke olarak iş akdinden doğan işçiyi gözetme ve koruma borcundan kaynaklanmaktadır. Bu çalışmamızda işverenin işyerinde meydana gelen iş kazası olayını nerelere bildireceği, bu durumla karşılaşması halinde neler yapması gerekeceği ve sorumluluklarının neler olacağı üzerinde durulmaktadır.
II- İŞVERENLERE GETİRİLEN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşverenin işyerinde meydana gelen iş kazası olayını bildirim yükümlülüğü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13.maddesinin 2.fıkrasında ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77.maddesinin 3.fıkrasında açıklanmaktadır. Bu yasalara göre işverenin iş kazasını, kolluk kuvvetlerine, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirmesi zorunlu tutulmuştur.
A- Kolluk Kuvvetlerine Bildirim Yükümlülüğü
İşveren, 5510 sayılı yasanın 13.maddesinin 2.fıkrasına göre, iş kazası olayını, kazanın meydana geldiği yerin yetkili kolluk kuvveti olan polis ya da jandarmaya derhal bildirmekle yükümlüdür. İş kazası, bu kolluk güçlerinden herhangi birine değil, kazanın gerçekleştiği yere göre, bunlardan hangisi görevliyse onun yetkili karakoluna bildirilmektedir. Bildirme hali ise herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır. Buradan, bu bildirimin matbu bir şeklinin olmadığı, herhangi bir yazı ile olayın gerçekleştiği yerin polis ya da jandarmasına vakit kaybedilmeksizin yapılabileceği anlaşılmaktadır. Yasada bu bildirim yükümlülüğüne yer verilmiş olmasına rağmen, bununla ilişkili cezai müeyyideye yer verilmemiştir.
B- Sosyal Güvenlik Kurumuna Bildirim Yükümlülüğü
İşveren, 5510 sayılı yasanın 13.maddesinin 2.fıkrasına göre, iş kazası olayını, Sosyal Güvenlik Kurumuna en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmekle yükümlüdür. İş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde ise, bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren 3 iş günüdür.
İşverenler iş kazası bildirimlerini, işyerlerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerine bildireceklerdir. Ancak, Kurumun başka bir müdürlüğüne yapılan bildirim de bağlı olunan müdürlüğe yapılmış gibi kabul edilecektir.
Bildirim süresi iş günü olarak belirlendiğinden cumartesi, pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günleri hesaba katılmayacak, bu günlere rastlayan günleri takip eden günden itibaren söz konusu süre işlemeye devam edecektir. İş kazası bildiriminin taahhütlü, ideali taahhütlü veya acele posta servisi (APS) ile yapılması durumunda belgenin postaya veriliş tarihi, adi posta veya kargo yoluyla yapılması durumunda ise belgenin Kurum kayıtlarına alınış tarihi dikkate alınmaktadır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 35.maddesinde bu bildirimin elektronik ortamda da Kuruma bildirebileceği belirtilmektedir. Bu formun elektronik ortamda gönderilmesi ile ilgili iş ve işlemler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan 2012/13 sayılı Genelge ile ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Yukarıda anlatılan yasal süre içerisinde işverence iş kazasının bildirilmemesi halinde, idari para cezası uygulanmamakta olup, 5510 sayılı yasanın 21.maddesinin 2.fıkrasına göre, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği SGK tarafından işverenden tahsil edilmektedir.
C- Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne Bildirim Yükümlülüğü
İşveren, 4857 sayılı yasanın 77.maddesinin 3.fıkrasına göre, iş kazası olayını, en geç 2 iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. 665 sayılı KHK’nin 25.maddesi ile 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’na eklenen geçici 2.madde ile Bölge Müdürlüğüne/ Müdürüne yapılan atıfların Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne/Müdürüne yapılmış sayılacağı belirtilmektedir. Bu nedenle, işverenler tarafından yapılacak iş kazası bildiriminin ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılması gerekmektedir. Yazılı bildirim yükümlülüğü herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, usul olarak bildirim, işyerinin dosya numarasına yer verilen ve kaza olayını kısaca açıklayan dilekçe ile işyerinin bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılmaktadır. İşveren tarafından yasal süresi içerisinde iş kazasının bildirilmemesi halinde 2012 yılı için 1.250 TL idari para cezası uygulanmaktadır. Bildirimin taahhütlü, ideali taahhütlü veya APS ile yapılması durumunda belgenin postaya veriliş tarihi, adi posta yoluyla yapılması durumunda ise belgenin kayıtlara alınış tarihi dikkate alınmaktadır. Hem SGK’ya hem de Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılacak bildirimlerde, bildirim süresi iş günü olarak belirlendiğinden cumartesi, pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günleri hesaba katılmayacak, bu günlere rastlayan günleri takip eden günden itibaren söz konusu süre işlemeye devam edecektir.
III- İŞVERENİN SORUMLULUKLARI
İşverenin, iş kazası ile ilgili sorumluluk halleri 5510 sayılı yasanın 21.maddesinin 1.fıkrası, 23.maddesinin 2.fıkrası ile 76.maddesinin 2. Ve 4. fıkralarında açıklanmaktadır. Bu sorumluluk halleri işverenin, sigortalı bildirimini yasal süresi içerisinde yapmaması, sağlık hizmetlerini derhal sağlamaması, iş kazasının oluşumdaki kastı veya iş mevzuatına aykırı davranışları sebebiyle oluşmaktadır.
A- İşverenin İşçisinin Sigortalı Bildirimini Yapma Sorumluluğu
İşveren, çalıştırdığı işçisinin sigortalı bildirimini inşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başladığı gün, diğer işyerlerinde ise sigortalılık başlangıç tarihinden önce işe giriş bildirgesi ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içerisinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile SGK’ya bildirilmemesi halinde, 5510 sayılı yasanın 23.maddesinin 2.fıkrasına göre, iş kazasına uğrayan sigortalı için SGK tarafından yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ödettirilmektedir. İşvereni bu anlamda sorumlu tutabilmek için sigortalı işe giriş bildirgesinin kanuni süresinde SGK’ya verilmemiş olması, iş kazasının, sigortalı işe giriş bildirgesinin SGK’ya verildiği tarihten önce meydana gelmiş bulunması şarttır.
B- İşverenin Sağlık Hizmetlerini Derhal Sağlama Sorumluluğu
İşveren, 5510 sayılı yasanın 76.maddesinin 1.fıkrasına göre, iş kazasına uğrayan işçisine sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ile yasada tanımlanan yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri SGK tarafından karşılanmaktadır. Yukarıdaki paragrafta belirtilen yükümlülüklerinin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, sigortalının tedavi süresinin uzamasına veya malül kalmasına veya malüllük derecesinin artmasına sebep olan işveren 5510 sayılı yasanın 76.maddesinin 2.fıkrasına göre sorumlu tutulmakta, SGK’nın bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlü olmaktadır.
C- İşverenin Kastı Veya İş Mevzuatına Aykırı Bir Hareketi Sonucunda Meydana Gelen İş Kazasındaki Sorumluluğu
İş kazası, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, SGK tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine 5510 sayılı yasa gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, 5510 sayılı yasanın 21.maddesinin 2.fıkrasına göre SGK tarafından işverene ödettirilmektedir. Ayrıca, 5510 sayılı yasanın 76.maddesinin 4.fıkrasına göre bu durumda SGK tarafından yapılan sağlık hizmeti giderleri de işverene tazmin ettirilmektedir.
Kasıt, iş kazasına işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hali olarak tanımlanmaktadır. Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak yapılması kasıt için yeterli olup, sonuçlarının istenip istenmemesi kastı ortadan kaldırmamaktadır. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali sorumluluğunu kaldırmamaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 77.maddesine göre, işverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. İş kazası işverenin, yukarıdaki paragrafta yasal düzenlemesine yer verilen sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa, bu durum, işvereni SGK’na karşı sorumlu hale getirmektedir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınmaktadır. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen iş kazasının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemeyecektir.
IV- SONUÇ
Sonuç olarak, ağır yaptırımlarla karşılaşmamak için işverenler üzerlerine düşen sorumlulukları dikkatli bir şekilde yerine getirmelidir. Bunun için öncelikle işyerinde çalışanların yasal süresi içerisinde sigortalı bildirimlerini yapıp, işyerinde işçi sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine uygun hareket edilmesini sağlamalı ve bunun takibini de yapmalıdır. Ayrıca, iş kazası olayının hem SGK’ya hem de işyerinin bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne ayrı ayrı olarak bildirilmesi yükümlülüğünün halen devam ettiği unutulmamalıdır.
Özer DEMİRDİZEN Sosyal Güvenlik Denetmeni
KAYNAKÇA
Güzel, Ali, Okur, Ali Rıza ve Caniklioğlu, Nurşen (2010). Sosyal Güvenlik
Hukuku. İstanbul: Beta Yayınları.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (12.05.2010). Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliği. Ankara: Resmi Gazete (27579 sayılı).
T.C. Yasalar (16.06.2006) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (26200 sayılı).
T.C. Yasalar (10.06.2003) 4857 Sayılı İş Kanunu. Ankara: Resmi Gazete
(25134 sayılı).
T.C. Yasalar (05.07.2003) 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu.
Ankara: Resmi Gazete (25159 sayılı).
T.C. Yasalar (02.11.2011) 665 Sayılı Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararname. Ankara: Resmi Gazete (28103 Mükerrer
sayılı).
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi (01.12.2008) 5624/18632 sayılı kararı.
Ankara: Yargıtay 21. Hukuk Dairesi.
21192
Tweetle |